Biden Putin’e ‘Katil’ Dedi

17 Mart 2021
Okuyucu

ABD Başkanı Joe Biden’ın Rusya ile ilişkileri nasıl gelişecek diye sorunun cevaplanmasını beklerken dün bir televizyon programına çıktı ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ‘katil’ olduğunu söyledi. Başka sorulara verdiği cevapta Rusya’nın ABD seçimlerine dezenformasyon ile müdahale ettiğini de ekledi. Bu bir gerginlik midir?

Rusya’nın hem 2016 hem de 2020 ABD başkanlık seçimlerine müdahale ettiği konusu doğru veya yanlış olabilir, ama bunun karşılığı bir harp sebebi değildir. Ya ne olabilir? Eğer Rusya ABD’ye siber alanda veya propaganda yollarıyla bu tarz bir saldırıda bulundu ve etkili olduysa, aslında bu ABD’nin zaafıdır; güçlü olsaymış, kendini korusaymış! Bu tarz işler ilk defa olmuyor, hep oldu. Ama Soğuk Savaş zamanında bir anlamı vardı ve her iki taraf da zaaflarını bile bu dönemlerde gizlemeyi yeğlediler. Şimdi de aynı olmalıydı. Ama olmadı.

Eğer Biden bunu Amerikan demokrasisi için bir saldırı görüyorsa, ki öyle söylüyor ve ulusal tehdit dokümanlarına benzer ifadeler yazıyorlar, bu durumda karşılığını yapmalıdır. Bu karşılık konusu mütekabiliyetle veya misliyle olmalıdır, belki de siber savaş metotlarından birkaçıyla Rusya’ya saldırıda bulunması şeklinde gerçekleşmelidir. Bu ne demek? Gerginlik, tırmandırma, Soğuk Savaş!

Putin ‘katil’ mi konusu. Bir önceki başkan Donald Trump’a da sorulduğunda cevap, ABD’de de katiller var, şeklindeydi ve ABD’nin sütten çıkmış ak kaşık olmadığını ifade etmişti. Bu kez Biden ‘katil’ dedi. Putin bunun altında kalacak değildir, diplomasi dili bunu kabul etmez! Bu ne demek? Gerginlik, tırmanma, Soğuk Savaş.

ABD’nin Ukrayna işgalinden sonra devreye koyduğu ekonomik yaptırımlar konusu var. Bunun yeterli olmadığı görüldü. ABD ekonomik yaptırımlardan ziyade bu defa ilave yaptırımları, sert güç gösterisini de devreye koyarak yapacak görülüyor. Sert güç ne demek? Gerginlik, çatışma potansiyeli, caydırma, Soğuk Savaş.

ABD, Biden yönetimiyle birlikte NATO ve diğer müttefiklerle ilişkileri artırmayı hedefledi ve ilk adımlarını attı. Sahaya nükleer silahları ve yeni atma vasıtalarını sürdü. Gerekçe, Rusya’nın Avrupa’da buna dönük çabalarının olduğuydu. ABD ve Avrupa, Atlantik İttifakı olarak, Baltık’ta, Orta ve Doğu Avrupa’da ve son olarak Balkanlar’da konvansiyonel tertiplenme ve yeni üslenme faaliyetlerine girişti ve askeri tatbikatlar yapma durumunu devreye koydu. Son olarak NATO’nun Defender Europe-21, Soğuk Savaş’tan bu yana en kapsamlı askeri tatbikat olacak dendi.

Stratejik nükleer güç dengesi konusunda sıcak mesajlar devredeydi ancak sonucu göreceğiz, bakalım ne olacak? START konusunda ABD aslında Çin’in nükleer gelişmesinden ve dengeyi bozmasından korkuyor. Rusya ve Çin toplamı ABD’nin durumu eşitlemesinin önünde engel. Bu durumda Soğuk Savaş’ın caydırıcılık ve nükleer güç dengesi kavramları yine önümüze konuyor.

Gri bölgelerde ABD ve Rusya sürekli rekabet edecekler, güç gösterisinde bulunacaklar ve bunun ortaya koyacağı güç mücadelesinden gerginliğin yaşandığı alanlarda fazlasıyla hissedilecektir. Bu durum üçüncü ve hatta dördüncü ülkeleri ve tarafları etkilecektir. Yeni mücadele şekli bunu gerektiriyor. Yakın alanlar olduğu için kolayca sıralayabiliriz, Suriye, Libya, İran gibi yerlerde hem ABD hem de Rusya hep olacaktır. Genişletirsek, Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bu çatışmadan etkilenecektir. Uzak alandan örnek verelim, Antarktika. Burası Baltık’tan Japonya’ya kuzey eksende yeni bir mücadele alanıdır. En büyük mücadele sahası elbette Avrasya alanı, Karadeniz, Hazar, Orta Asya, Güney Asya… Bu alanlarda ABD ve Rusya, bir taraftan da Çin, sahaya sürekli kendi nüfuz imkanlarını süreceklerdir. Bu bazen askeri olur, bazen siber, bazen de ekonomik. Ancak çok taraflı ve katmanlı yeni bir gerginlik döneminin fitili ateşlenmiş haldedir. Bu nedir? Yeni bir Soğu Savaş gerekçesi mi?

ABD’nin hem yumuşak hem de sert gücü kullanacağı ve bunun adının akıllı güç (smart power) olduğunu ifade etmiştik. Biden hem dişini gösteriyor hem de demokrasi ve insan hakları diyor. Bu dengeyi iyi okumak gerekir.

ABD’nin düşmanları aslen Çin ve Rusya’dır ve ulusal stratejik tehdit (Mart 2021) dokümanında öncekilerde olduğu gibi bu konu tekrarlanmıştır.

Daha önceki değerlendirmelerimde ABD’nin Rusya’nın dikkatini Avrupa eksenine çekmek ve buna karşılık Pasifik’ten uzaklaştırmak isteyeceğini işaret etmiştim. Bundan sonraki gelişmelere bakıp böyle olup olmayacağını daha iyi görmüş olacağız diye düşünüyorum.

Bütün bunlardan önce 12 Aralık 2020’de Soğuk Savaş 2.0 başlıklı bir makale yazmıştım. Zaten Biden ile dünyada işlerin gerilerek ilerleyeceği öngörüsünde bulunmuştum.

Joe Biden kırk yıldır sahnede, senatör ve sekiz yıl Başkan yardımcısıdır. Trump twit diplomasisini getirmişti. Sabah kalkıp Trump ne twit attı diye bakar olmuştuk. Bu kez Biden sert diplomasiyi yaptırım olarak kullanma yönünde örnekler veriyor, ‘psikolojik baskı diplomasisi’ de denebilir. Bunun baskılı da olsa sadece diplomatik alanda kalmasını isterim doğrusu.

Son duruma bakarak ifade edeyim, beklentim odur ki Rusya alttan almaz ve durum daha da gerilir. Hatta bir başka konu, eğer Biden, Putin’e ‘katil’ diyorsa, diğer ülke lidelerine ne demez diye düşünmek gerekmektedir. Bunlar herkesin birbirine sert diplomatik karşılıklar verdiği bir dönemi gösterir.

Ortalık soğuyor, bir yandan yeni belirsizlik alarmları çalıyor, diğer yandan ise kim ne istiyor, net anlaşılıyor.

NOT: Fikri mülkiyet hakları gereği bu bilgileri referans vererek kullanabilirsiniz.

Gürsel Tokmakoğlu

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

ÖNCEKİ YAZI

ABD’deki Muhafazakarlık ve Demokrasi Eleştirisi

DİĞER YAZI

Terör, Siyaset, Propaganda ve ABD

Politika 'ın son yazıları

31 views

Irak’ta Aydınlık Dönemin Başlangıcı

Türkiye, Bağdat'ta Irak ile tarihi bir süreci başlattı, atılan imzalar var, geliştirilen yeni stratejiyle birlikte yapılacak işler var. Bunlar ekonomiden, kültürden, güvenliğe uzanan işler. En önemlisi, inanmışlık, güven ve umut ışığı!..
42 views

Filistin-İsrail Politikası Hakkında

Ortadoğu'da, ABD'nin "kontrol bende" dediği bir ortamda, İsrail'in şımarıklıkları ve İran'ın anlamsız çabaları sürerken, Filistin konusunda nasıl ilerleme sağlanabilir? Bu dramatik konuyu aktörleri belirterek gözden geçirelim.
45 views

Stratejik Algı Yönetimi

Strateji ile algı yönetimi bahislerini, canlı örnek olduğu nedenle, Ortadoğu, ABD ve İsrail ile açıklayacağım. Buradaki amacım yaşamda ve çıkarları elde etmede dilin ve yaratılan algının kullanılmasının ne kadar etkili olduğunu göstermektir. Evet, temel olarak bu bir iletişim konusu olsa da görüldüğü üzere, ülkelerin mücadeleleri ve savaşların nedeni dahi olabilmektedir.
79 views

Yapay ve Doğal

Size analitik bir yöntemle, halen Ortadoğu'daki onca yapaylığa ve yürütülen negatif amaçlı algıya rağmen, Türkiye'nin ne denli doğallık içinde ve istikrar amaçlı politika yürüttüğünü açıklayacağım. ABD ve Rusya gibi büyük güçlerin yanısıra, bölgede İran ve İsrail arasında yaşananları kavramsal boyutta irdeleyeceğim. Analizin her bir basamağında belirginleşen kuralları açıklayacağım.
124 views

İsrail, İran ve Gazze

Genel bir değerlendirme yapalım, çünkü İsrail, 7 Ekim saldırısından 6 ay geçti ve "bugün Gazze'de üçüncü aşamaya geçtik" dedi. Bu ne demektir, bölgede başka ne gibi gelişebilir olabilir, hepsini inceleyelim.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme